Capital Dergisi - Aralık Sayısı

Yeni nesil finansal teknoloji grubu Multinet Up, yenilikçi hizmetleriyle her ölçekten şirkete operasyonel kolaylık, vergi avantajı, maliyet avantajı ve kontrol yetkinliği sağlarken, ekosisteminde farklı sektörlerden bir araya gelen paydaşlarının birbirleriyle ticaret yapmasını ve karşılıklı değer yaratmasını sağlıyor.

Multinet Up’ın en beğenilen şirket olma yolunda “deneyim” odaklı bir strateji benimsediğini ifade eden Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, “Multinet Up olarak temas ettiğimiz her alanda fark yaratmak ve mümkün olan en olumlu etkiyi bırakmak sorumluluğuyla faaliyet gösteriyoruz. Tüm çalışmalarımıza insan odaklı bir felsefe ile yön veriyoruz. Yani deneyimin merkezine insanı alıyoruz. Buradan hareketle teknolojiyi ve dijital yetkinliği etkili bir araç olarak görüyor, paydaşlarımızın ihtiyacı olan en üst düzey teknolojileri geliştiriyoruz. Bununla beraber, Multinet Up olarak mükemmel çalışan deneyiminin, mükemmel müşteri deneyiminin ön koşulu olduğuna ve başarının, mutlu çalışanlara bağlı olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple, özellikle son yıllarda teknoloji ve süreçlere paralel olarak organizasyonel kültüre ve değişime odaklandık. 2 sene önce deneyimi odağımıza alarak kurduğumuz müşteri deneyimi çatısı altında hem iç hem dış müşteri deneyimini sürekli iyileştirmeye çalışıyoruz. Kendi kendine çalışabilen, inisiyatif alabilen ve hesap veren çevik takımlar oluşturduk ve organizasyonel kültürde çevikliği günlük hayatın temel işleyişi haline getirdik. Hiçbir projemiz 3 aydan fazla sürmüyor ve 3 aylık periyodlarda uygulanabilir asgari ürün geliştirilmesini sağlıyoruz. Çalışanlarımızın şirketin vizyonuna ve stratejilerine hâkim olma oranı oldukça yüksek ve gelecekte bugün olduğundan daha da ileriye hamleler yapacağımıza inançları tam. Bağlılığı yüksek çalışanlarımızın oranı %84 iken, aktivist olarak tanımlanan çalışan oranımız %42. Motivasyon unsurlarına bakıldığında ise, başarma isteği ve şirket olarak ilklere imza atabilme kabiliyetimiz ortak motivasyon unsuru olarak çıktı. Çalışanlarımız, inisiyatif alabilmek özgürlüğünden, rahat çalışma ortamından ve esneklikten motive oluyorlar.” dedi.

Çalışanların deneyimine odaklanırken eş zamanlı olarak paydaşlarına da değer yaratmaya odaklanmanın başarıyı getirdiğini ifade eden Şener “Çalışan deneyimi iyileştirme süreçlerine paralel olarak paydaşlarımıza değer yaratmaya odaklandık. Zaman içinde ürün ve hizmet portföyümüzü tüm bu alanları kapsayacak şekilde genişlettik. İşletmelerin operasyonel giderlerini maliyet avantajı ile yönetebilecekleri, bir nevi KOBİ destek programı kurduk. Tedarikçilerimiz bu sayede satışlarını arttırdıkları için kazanıyor, biz de onlara bu hizmeti götürdüğümüz için kazanıyoruz. Paydaşlarımıza değer sunan bir ekosistem yaratma vizyonu ile çıktığımız bu yolculukta, vizyonumuz dahilinde servislerimizi genişletecek start up’lara yatırım yaptık. Dijital dönüşüm altında teknolojik bir altyapı olduğu için, teknoloji ve ar-ge yapımızı güçlendirdik, hatta ayrı bir şirket haline getirdik. Startup’lardan ters mentorluk alarak çeviklik tutku konularında çok şey öğrendik. Ve en nihayetinde bugünkü noktaya geldik; 2 milyon kart kullanıcısına ve 200 bin kuruma dokunan bir ekosistemi yönetiyoruz. Bu sonuçlar bize, entegre ve çok boyutlu bir dönüşüm yönetme konusunda doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.” dedi.