Huzun hakkı kavramı iş dünyasında her geçen gün daha sık kullanılmaya başlanan kavramlardan bir tanesidir. Huzur hakkı temelde bir şirkette belirli pozisyonlardaki kişilere yapılan bir ödeme olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, şirketler için “Huzur hakkı nedir?” kadar kimlere ödendiği ve nasıl hesaplandığı sorularının yanıtları da büyük önem taşıyor. Bu yazımızda sizler için huzur hakkının ne olduğunu ve nasıl hesapladığını ayrıntılarıyla açıkladık.
Şirket ortaklarının, müdürlerinin ve yönetim kurulu üyelerinin kanun çerçevesinde düzenlenmiş belirli sorumluluk ve yükümlülükleri bulunuyor. Huzur hakkı ise söz konusu sorumluluk ve yükümlülüklerinden kaynaklı olarak ilgili kişilerin karşılaşabilecekleri riskleri azaltmak için belirlenen maddi karşılık olarak tanımlanıyor. Huzur hakkı yalnızca hizmet karşılığı gerçekleştirilen ödemeleri kapsıyor ve çeşitli değişkenlere bağlı olarak ödenebiliyor.
Huzur hakkı şirketler tarafından ödenen bir ücret olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle de Gelir Vergisi Kanunu üzerinden hesaplanarak vergi dairesine ödeniyor. Kâr payı ödemesinin yanı sıra huzur hakkı ödemeleri de gider olarak gösterilebiliyor. Ancak bunun için kâr dağıtımı ve huzur hakkı ödemesinin Türk Ticaret Kanunu kapsamında şirketlerin ana sözleşmeleri ve genel kurul kararları çerçevesinde uygulanması gerekiyor.
Huzur hakkı ödemesi şirket türüne bağlı olarak şirket içinde farklı pozisyonlarda yer alan kişilere yapılıyor. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyelerine yapılırken; limited şirketlerde müdür sıfatına sahip ortak ve müdür olmayan ortaklara yapılıyor. Huzur hakkı tutarı, gerçekleştirilen her toplantı başına ya da gün, ay veya yıl üzerinden ödenebiliyor.
Şirketlerin huzur hakkı ödemesini yapabilmesi için öncelikle şirketlerin ana sözleşmelerinde yer verilmesi veya genel kurul kararı olarak alınması gerekiyor. Huzur hakkı ödemesi yapılırken gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılır ve vergi dilimleri göz önünde bulundurulur. Gelir vergisi dilimleri ve tutarları her sene farklılık gösterdiği için sabit ve geçerli bir huzur hakkı ücreti belirlemek mümkün değildir. 2025 yılı gelir vergisi tarifesi ücret gelirine göre şu şekildedir:
158.000 TL'ye kadar | %15 |
330.000 TL'nin 158.000 TL'si için 23.700 TL, fazlası | %20 |
1.200.00 TL'nin 330.000 TL'si için 58.100 TL, fazlası | %27 |
4.300.000 TL'nin 1.200.000 TL'si için 293.000 TL, fazlası | %35 |
4.300.000 TL'den fazlasının 4.300.000 TL'si için 1.378.000 TL, fazlası | %40 |
"2025 Gelir Vergisi Dilimleri" başlıklı yazımızdan detaylar hakkında kapsamlı bilgi alabilirsiniz.
Damga vergisinin oranı huzur hakkı hesaplama sürecinde de binde 7,59 olarak alınıyor. Ücretin net ödenmesi durumunda gelir vergisi tarifesi oranlarına göre brütleştirilerek vergi hesaplanması yapılabiliyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse 2025 Ocak ayı dönemi için brüt 100.000 TL’lik bir huzur hakkı ödemesinin hesabı şu şekilde oluyor:
Huzur Hakkı (Brüt Tutar) | 100.000 TL |
Gelir Vergisi Tutarı | 15.000,00 TL |
Damga Vergisi Tutarı | 759,00 TL |
Huzur Hakkı (Net Tutar) | 84.241,00 TL |
Yukarıda görüldüğü üzere huzur hakkı 100.000 TL brüt tutarda hem %15'lik ilk gelir vergisi dilimi hem de damga vergisi bulunuyor. Böylece huzur hakkı net tutarı 84.241,00 TL olarak belirleniyor.
Şirketlerin huzur hakkı verebilmesi için şirketin esas sözleşmesinde belirtilmesi veya karar defterinde sunulması gerekiyor. Bu karar noter tasdiki gerektirmese de özellikle çok ortaklı şirketlerde itiraz olması durumuna karşın tescil edilmesi uygun bir çözüm olarak görülüyor.
Huzur hakkı ödemelerinin, şirketlerin mali yapısına uygun ve makul olması gerekiyor. Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında mali yapıya uygun olmayan huzur hakkı ödemelerinin gerçekleşmesi durumundaysa şirketlere cezai işlem uygulanabiliyor. Bu nedenle, şirketler kârlı ise ve şirket hesabından nakit çıkışı yapılırsa ilgili tutar huzur hakkı olarak, geri kalanı ise kâr payı olarak alınabiliyor.
Huzur hakkı ücret sınıfına girdiği için asgari geçim indirimine tabi oluyor ve ilgili bordro düzenlenmesinin yapılması gerekiyor. Muhtasar beyannamede huzur hakkının, vergisinin beyan edilmesi de gerekiyor. Bu sayede, geçici vergi hesaplanırken huzur hakkı gider kalemi olarak kullanılabiliyor. Huzur hakkının gider kalemi olarak kullanılması beraberinde çeşitli vergi avantajlarını da getiriyor.
Huzur hakkı olarak ücret alındığından %15’ten %40’a uzanan dilimler dahilinde vergilendirilebiliyor ve söz konusu tutar gider kalemi olarak kaydedilebiliyor. Gider olarak kaydedildiğinde vergi avantajından faydalanılabiliyorken, kâr payı alındığından gider olarak gösterilme imkanı bulunmuyor.
Sermaye şirketlerinde para çekme durumunda kurumlar vergisine ek olarak %15 stopaj ödenmesi gerekiyor. Şirketten alınan ücret huzur hakkı olarak alınması durumunda ise gelir vergisi dilimlerinde vergilendirme yapılabilir ve gider olarak gösterilebilir. Bu ücretin gider olarak gösterilmesi durumunda vergi avantajlarından da faydalanılabiliyor. Bu sayede, belirlenen ücret yıllık veya geçici kurumlar vergisi tutarlarından ve şirket kârından da düşürülebiliyor.
Huzur hakkı hem Türk Ticaret Kanunu hem de Gelir Vergisi Kanunu gibi kanun çerçevesinde düzenleniyor ve hesaplama işlemi yapılıyor. Bu nedenle şirketlerin huzur hakkı içeriği ve süreci hakkında gerekli bilgilere sahip olması oldukça önemlidir. Herhangi bir cezai işlemle ile karşılaşmamaları adına huzur hakkı ödeme süreçlerini uygun bir şekilde gerçekleştirmeleri gerekir. Aksi halde hem finansal olarak zor durumda kalabilirler hem de cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.