İcra takibi, borçlunun borcunu ödememesi halinde yasal yollara başvuran alacaklının, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde borcunu tahsil etmek amacıyla başlattığı resmi tahsilat sürecidirçtir. Alacaklı, İcra Müdürlüğü nezdinde bir takip talebi düzenleyerek icra takibini başlatabilir. Bu takip, ilgili icra dairesine sunulur. Talep kanuna uygun bulunursa, en geç 3 gün içinde borçluya ödeme emri gönderilir. İcra takibi ise İcra Müdürlüğü nezdinde alacaklı tarafından başlatılan takiptir. Takip için alacaklı, Takip Talebi düzenler. Ardından İcra Dairesi’ne Takip Talebi’ni sunar. Eğer talep İcra Dairesi tarafından kanuna uygun bulunursa 3 gün içerisinde “Ödeme Emri”nin düzenlenmesi gerekir.
İcra takibi, alacaklının alacağını tahsil etmek için mahkeme kararı olsun ya da olmasın başlatabileceği bir hukuki süreçtir. Süreç ödeme emriyle başlar, borçlunun bu emre karşılık vermemesi hâlinde haciz işlemleri ile devam eder. Takip türüne göre süreç değişkenlik gösterebilir.İcra takibi, alacaklının başlattığı, belirli şekli kuralları bulunan ve çeşitli yöntemlerle uygulanan cebri bir süreçtir. Bu işlem sonrasında alacaklı, alacağını temin eder. İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde yürütülen süreçte ilk adım, alacaklının icra takibini başlatmasıdır. Ödeme emrini gönderilmesi, borçluya tepki ve haciz aşaması; sürecin diğer adımlarıdır.
İcra takibinde genel olarak iki farklı tür mevcuttur. Temelde ilamlı takip ve ilamsız takip olmak üzere iki başlık ön plana çıkar. Eğer bir mahkeme kararına bağlı olarak başlatılan bir icra mevcutsa bu, ilamlı icra kapsamında yer alır. Bunun yanı sıra ortada herhangi bir mahkeme kararı yoksa ve para ile teminat alacaklarının tahsili için icra süreci başlatılırsa bu durum ilamsız icraya girer.
İcra nedir, icra türleriyle ilgili bilinmesi gerekenler nelerdir soruları kapsamında ilamsız takip ön plana çıkar. İlamsız takip, alacaklının herhangi bir mahkeme kararı olmadan alacağına ulaşmasını olanaklı hale getiren bir tür takip yoludur. Bu türde para ve teminata ilişkin alacaklar mahkemeye başvurmadan temin edilir.
İlamsız icra takibinin birçok ön plana çıkan özelliği bulunur. Bu özellikler ise şu şekilde sıralanabilir:
İlamsız takibin de kendi arasında farklı alt başlıklara ayrıldığını belirtmek mümkündür. Adi takip; fatura ve sözleşme başta olmak üzere genel alacaklarda gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra kambiyo senetlerine bağlı takiplerde poliçe ve çek gibi özel belgeler bulunur. İtiraz süreci kısa olduğundan bu tür ilamsız takiplerin çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtmek mümkündür.
İcra takibi türleri arasında yer alan ilamlı icra, alacaklının ilk önce mahkemeye gitmesi, ardından alacakla ilgili yargılamanın yapılması sonrasında alacaklının lehine bir karar verilmesini mümkün kılan bir icra türüdür. Bu türde mutlaka ilk olarak mahkemede dava açılması gerekir. Mahkeme tarafından verilen ilam, resmi ve kesinleşmiş kararı ifade eder.
İlamlı takibin çeşitli özellikleri bulunur. Bu özellikler genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
İlamlı takipte borçlunun ödeme yapmaması durumunda haciz işlemleri başlatılır. İlgili memurlar tarafından zorla haciz ya da tahliye işlemleri başlatılarak alacaklının alacağını tahsil etmesi sağlanır. İlamlı takibin hızlı ilerlemesi, bu türün avantajları arasında yer alır.
İflas yolu ile takip sadece tacirler ve iflasa tabi kişiler için uygulanabilenan bir takip türüdüryöntemdir. Bu yöntem ile borçlunun mal varlığına el koymak amaç değildir. Borçlunun tamamen iflas ettirilmesi ve malların toplu bir şekilde satılması temel hedeftir. Malların satışı ile alacaklılar arasında paylaşım gerçekleştirilir.
İflas yoluyla takip kendi arasında çeşitli türlere ayrılır. Doğrudan iflas takibi başta olmak üzere kapsama giren konular aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Son olarak ilamsız iflas takibi, normal bir ilamsız iflas takibi gibi işler. Alacaklının İcra Dairesi’ne başvurması gerekmekte olup, borçlunun iflas kararı alması talep edilir. Mahkeme kararıyla borçlunun iflasına neden olur.
İcra takibinin ilk aşamasında alacaklı tarafından Takip Talebi’nin düzenlenmesi yer alır. Takip Talebi düzenlendikten sonra İcra Daire’sine talep sunulur. İlgili birim tarafından talep incelenir. Eğer talep haklı ve dayanakları kanuna uygun bulunursa bu durumda 3 gün içerisinde “Ödeme Emri”nin düzenlenmesi gerekir. Düzenlenen Ödeme Emri, borçluya tebliğe çıkartılmakta olup borçluya tebliğ edilen Ödeme Emri ile borçlu, icra takibinin başladığını anlar.
Takibin başlamasını ifade eden süreç içerisinde birçok adım ön plana çıkar. Bu adımlar ana hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
Bu noktada, devlete karşı borcu olan vatandaşlar, e-Devlet üzerinden borçlarıyla ilgili bilgi edinebilir. E-haciz olarak adlandırılan bu işlem, borç olup olmamasının e-Devlet üzerinden anlaşılmasını olanaklı hale getirir.
İcra takibi açmak için gerekli belgeler mevcuttur. Bu belgeler, sürecin başlatılabilmesi için son derece önemlidir. Takip için gerekli olan belgeleri aşağıdaki gibi sıralamak olanaklıdır:
Bahsi geçen belgelerin eksiksiz bir şekilde tamamlanması ve takip sürecinin başlatılması sonrasında borçluya Ödeme Emri gönderilmekte olup borçlunun ödeme yapmaması halinde borçlunun mal varlığına el konulabilir. herhangi bir işlem yapmaması halinde takip kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir.
İcra takibi nasıl başlatılır, başvuru nereye yapılır soruları kapsamında başvurunun alacaklı tarafından İcra Dairesi’ne yapılması gerekir. Takip talebi icra müdürü tarafından detaylı bir şekilde incelenir. Onaylanması halinde ise takip başlatılır.
İcra takibi nedir, aşamaları nelerdir soruları dahilinde çeşitli aşamalar ön plana çıkar. Bu aşamalar şu şekilde sıralanabilir:
Şirketin müşteri ve tedarikçilerle gerçekleştirmiş olduğu işlemlerin kaydedildiği alan olan cari hesap, özellikle ilerleyen süreçlerde icra takibi gibi durumlarda borcun olup olmadığının anlaşılması adına önemlidir. Haksız bir takip açılmışsa takibin durdurulması bu tür yöntemlerle kanıtlanabilir.
İcra takibinde alacaklı, gerekli belgeleri temin ederek başvuruda bulunur. Başvurulu ilgili kurumca incelenir, herhangi bir sorunun bulunmaması halinde takip işlemine başlanır. Bu noktada borçluya Ödeme Emri gönderilmesi gerekir. Bir sonraki aşamada tebligat alındıktan sonra borçlu; borcu ödeyebilir ya da 7 gün içinde itirazda bulunabilir. Borçlu, herhangi bir işlem yapmazsa takip kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir. Ödeme Emrini kabul edebilir ya da itirazda bulunabilir. Borçlunun tebligatı almaktan kaçınması durumunda tebligatın yasal olarak yapılmış sayıldığını belirtmek mümkündür.
İcra takibi aşamalarından bir diğeri, borçlunun itiraz hakkıdır. Ödeme Emri geldikten sonra borçlu, iki farklı adımdan bir tanesini uygulama hakkına sahiptir. İlk adım borcu kabul etmemesidir. Bu karar ile takibi tamamen durdurabilir. İkinci adım ise imza itirazıdır. Alacak bir belgeye dayanıyorsa borçlu, imzanın kendisine ait olmadığını söyleyebilir.
Borçlu icra takibine nasıl itiraz edebilir sorusu kapsamında tebligatın borçluya ulaşmasının ardından 7 gün içerisinde borçlunun itiraz etme hakkı bulunduğunu ifade etmek olanaklıdır. İcra Müdürlüğü’ne borçlu tarafından itiraz dilekçesi gönderilir. Eğer süre içerisinde usulüne uygun olarak itiraz edilmişse takip durur. Alacaklı, takibin devamı için itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarını açmak zorundadır.itiraz edilmişse bu durumda takip tamamen durdurulur. Fakat itirazın süresinde yapılmaması halinde itiraz hakkı düşer. Bundan sonra ise takip kesinleşmiş olur.
İcra takibinin başlaması sonrasında Ödeme Emri çıkarılmakta olup Ödeme Emrine borçlu itiraz etmediğinde icra takibi kesinleşmiş olur. Bu durumda alacaklı bir sene içerisinde borçluya ait gayrimenkul ve menkul mallarının haczedilmesine dair bir istekte bulunabilir. Bunun yanı sıra borçlunun maaşı varsa alacaklı, borçlunun maaşını haczedebilir. Öte yandan borçlunun başka bir kişiden alacağı varsa alacaklı bunu da haczetme hakkına sahiptir.
Bu adımların tamamı, haciz işlemlerinin kapsamını ifade eder. Haczedilen mallar, borçludan tahsilatı gerçekleştirilemeyen borç adına kullanılır. Bu noktada alacaklının talebi ile mallar satışa çıkarılır. Satış sonrasında alacaklı, alacağını bu şekilde tahsil etmiş olur.
Ödeme Emri gönderildikten sonra borçlu, icra takibine itirazda bulunabilir. Ödeme Emrinin borçluya ulaşmasının ardından borçlu, 7 gün içerisinde itirazda bulunma hakkına sahiptir. Dilekçe veya sözlü itiraz gerçekleştirilmesi olanaklıdır. Borçlu, kusuru olmaksızın yasal ve elinde olmayan bir nedenden ötürü verilen süre içerisinde itiraz etmemişse, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itirazda bulunabilir.
Takibe itiraz için borçlunun çeşitli belgeleri temin etmesi gerekir. Bu belgeler genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
Bu belgeler dilekçeye eklenerek ilgili kuruma itirazda bulunulur. Takibe itiraz etmenin çeşitli sonuçları beraberinde getirdiğini belirtmek mümkündür. İtirazın sonuçları kapsamında yer alan hususlar şu şekildedir:
Belirtilen adımların her biri, borçlunun takibe itiraz etmesi halinde ortaya çıkar. Borçlunun takibe ne şekilde itiraz ettiği ve itirazının kabul edilip edilmeyeceği, sonucun nasıl şekilleneceğinin belirlenmesinde önemli bir etkendir.
Borçlu, belirlenen süre içinde takibe itirazda bulunur ve itirazı kabul edilirse takip durdurulur. Fakat bu durum ilamlı icra takibinde geçerli değildir. İlamlı icra takibi ancak icra mahkemesinin vereceği icranın geri bırakılması kararı ile durur. Yalnızca ilamsız icra takiplerinde takibin durdurulması olanaklıdır. Takibin durdurulması, alacaklının haciz talep edememesine neden olur. Ayrıca borçlunun mallarına el konulamaz ve mallar üzerinden satış işlemleri yapılamaz. Aslında bu hususların her biri, takibin askıya alındığı anlamına gelir.
İcra takibinde borçlu çeşitli haklara sahiptir. İcra ve İflas Kanunu kapsamında borçlu, kendisine verilen hakları kullanabilir. Borçluya Tebligat Hakkı ve İtiraz Etme Hakkı başta olmak üzere borçlunun yararlanabileceği pek çok hak, borçlunun hukuki olarak güvence altına alınmasını olanaklı hale getirir. Takip sürecinde borçlunun kullanabileceği haklar ve bu hakların kapsamı ana hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
Belirtilen hakların tamamı, borçlunun Ödeme Emrini almasıyla ortaya çıkar. Borçlu, duruma uygun bir şekilde kendisine sunulan hakları kullanabilir. Fakat özellikle takibi durdurma gibi haklarda borçlunun kanıtları sunması gerekir.
İcra takibi sonrasında haciz aşamasına geçilmesi halinde borçlunun malları haczedilir. Burada önemli nokta, borçlunun hangi mallarını hacizden koruyabildiğidir. İcra ve İflas Kanunu Madde 82’de yapılan son değişiklikler, borçlu ve ailesinin yaşamını sürdürebilmesini sağlayan bazı malların haczine yasak koymuştur. Bu noktada haczedilemeyen mallar genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
İlgili maddede değişiklik yapılmadan önce aynı türden birden fazla eşya olması halinde fazladan olanların haczi gerçekleştiriliyordu. Fakat maddedeki değişiklikler sonrasında bu ayrımın ortadan kaldırıldığını ifade etmek mümkündür. Ayrıca ortak kullanım eşyası da genişletilmiş olup tüm ev eşyalarının hacizden muaf edilmiştir.
İcra takibinde alacaklının birtakım hakları mevcuttur. Bu haklar, alacaklının süreç içerisinde yasal olarak güvence altına alınmasını olanaklı hale getirir. Haciz işlemleri, alacağın tahsili başta olmak üzere pek çok haktan yararlanabilir. İcra takibi başlatma süreci nasıl işler, takip sırasında alacaklının hakları nelerdir soruları dahilinde şu tür hakların ön plana çıktığını ifade etmek mümkündür:
Takip sırasında alacaklının güvence altına alınmasını sağlayan alacaklı hakları, sürecin farklı aşamalarında kullanılabilir. Özellikle borçlu tarafından ödenmemiş borçlar, bahsi geçen hakların kullanımı ile gerçekleştirilebilir.
Takibin başlatılması ya da takibe itiraz edilmesi için avukat ile çalışmak zorunluluk arz etmez. Fakat icra takibinde sürecin çok daha profesyonel bir şekilde ilerlemesi adına avukat desteği alınması gerekebilir. Genellikle süreç, konu ile ilgili bilgisi olmayan kişilere karmaşık gelebilir. Alacaklı, genel olarak şu tür nedenlerden ötürü avukat desteği alabilir:
Öte yandan borçlu da süreç içinde avukat desteğine başvurma hakkına sahiptir. Borçlunun avukat desteği almasının nedenleri ise ana hatlarıyla şu şekildedir:
Avukat desteğinin talep edilip edilmemesi, alacaklı ya da borçlu olunması halinde değişebilir. Bu nedenle özellikle farklı senaryolar üzerinden hareket edilmesi ve avukat desteğinin sağlayabileceği faydalar ile ilgili bilgi edinilmesi gerekebilir.
İcra takibinden kurtulmak için borcun haksız olduğunun düşünülmesi durumunda itiraz hakkı kullanılabilir. Ödeme Emrinin tebliğinden sonra borçlu, 7 gün içerisinde takibe itiraz edebilir. Eğer borç gerçekse borçlu, borcunu ödeyerek dosyayı kapatabilir. Borcu ödeyemeyecek durumda olan ve anlaşmaya varmak isteyen borçlu uzlaşma yoluna gidebilir. Borçlunun haksız yere hakkı zedelenmişse tazminat hakkından faydalanabilir.
İcra dosyası İcra Dairesi’nde 1 yıl boyunca herhangi bir işlem yapılmadan bekletilirse bu durumda dosya düşer. Ancak bu bir yıllık sürenin sonunda dosya 10 yıl içerisinde yenilenebilir. Yenilenen icra dosyası tekrardan açılabilecektir. Dosyanın tamamen kapanabilmesi için borcun ödenmesi ya da hukuken takibin sona ermesi gerekli olup ancak bu tür aşamalardan birinin gerçekleştirilmesi halinde dosya kapanır.
İcra dosyasının kapanması için genel olarak şu tür aşamalardan birinin gerçekleştirilmiş olması gerekir:
Bu adımlardan herhangi bir tanesi gerçekleştiğinde dosya kapanmış olur. Siz de vergi borcu yapılandırma ve icra takibi kaç günde sonuçlanır gibi konularla ilgili bilgi almak için Multinet Up üzerinden destek alabilirsiniz.
Multinet Up Blog’da yer alan içeriğin yalnızca bilgi verme amaçlı olduğunu, hukuki görüş ve tavsiye içermediğini, bilgilerin Multinet Up Blog’un hazırlanma tarihindeki mevzuata dayalı olduğunu ve zamanla mevzuat değişiklikleri ile ilgili kurumların görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabileceğini bildiririz.