Pandemi süreciyle birlikte gündeme gelen ve birçok işletmenin başvurduğu kısa çalışma ödeneği “Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz ya da zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin en az üçte bir oranında ve geçici olarak azaltılması ya da devamlılık şartı aranmaksızın iş yerinin faaliyetlerinin kısmen en az dört hafta süre ile durdurulması durumunda, iş yerinde üç ayı aşmamak üzere, çalışamadıkları dönem için sigortalılara gelir desteği sağlayan uygulamadır” şeklinde tanımlanmaktadır.
Multinet Up olarak bu yazımızda, kısa çalışma ödeneği hesaplamasının nasıl yapıldığı ile birlikte, uygulama ile ilgili merak edilen diğer konulara değindik.
Genel Ekonomik Kriz: Ulusal ya da uluslararası ekonomide meydana gelen olaylar nedeniyle ülke ekonomisini ve dolayısıyla iş yerlerinin ekonomik durumunu büyük oranda olumsuz etkileyen durumlardır.
Bölgesel Kriz: Ulusal ya da uluslararası olaylardan kaynaklanan ve belirli bir bölge ya da ilde bulunan iş yerlerinin ekonomik faaliyetlerini olumsuz şekilde etkileyen durumlardır.
Sektörel Kriz: Ulusal ya da uluslararası olaylardan kaynaklanan ve herhangi bir sektördeki iş yerlerinin ekonomik olarak ciddi bir şekilde olumsuz etkilenmesine neden olan durumlardır.
Zorlayıcı Sebepler: İşverenin kendi aldığı kararlardan, yaptığı planlardan ya da organizasyonundan yani sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden tahmin edilemeyen ve bu nedenle de önüne geçilemeyen, işletme dışı nedenlerden kaynaklanan ve işletmenin faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulmasına neden olan dönemsel (Deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık ve seferberlik gibi) durumlardır.
İşveren, yukarıda saydığımız nedenlerden herhangi birine bağlı olarak iş yerindeki çalışma süresinin büyük ölçüde azaldığı ya da durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunur ve iş müfettişleri tarafından uygunluk tespiti yapılır.
İş yerinin kısa çalışma uygulamasına uygun olduğunu düşünen işveren, İŞKUR’un internet sitesinde yer alan Kısa Çalışma Talep Formu ve Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesi adlı iki formu tanzim ederek, kısa çalışma uygulaması için başvuruda bulunur.
Kısa çalışma uygulaması için başvuru hakkı işverenlerdedir. Yani, işçiler bu uygulamaya başvuramazlar.
Kısa çalışma ödeneğine uygun görülen işçinin, SGK’ya bildirilmiş son 12 aylık prime esas kazancın günlük ortalaması dikkate alınır ve bu kazancın %60’sı oranında ödeme gerçekleştirilir.
Hesaplanan tutardan, %0,759 oranında Damga Vergisi kesilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu, kısa çalışma ödeneği için belirlenen tavan miktardır.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanacak olan işçinin alabileceği en yüksek tutar, asgari ücretin %150’si kadardır. 2021 yılı için kısa çalışma ödeneği üst sınırı 5.366,25 TL’dir.
Kısa çalışma ödeneği ile ilgili bir örnek vermek gerekirse; son 12 aylık sürede her ay 30 gün ve 4.500,00 TL prime esas kazanç üzerinden SGK’ya prim ödemesi gerçekleştirilmiş bir işçinin aylık net kısa çalışma ödeneği hesaplaması aşağıdaki şekilde olacaktır:
26 Mart 2020 tarihinde başlayan kısa çalışma ödeneği uygulaması 31 Mart 2021 tarihinde sona ermişti, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 30 Haziran 2021 tarihine uzatılmasına ilişkin karar alınmıştı. 2022 yılında kısa çalışma ödeneği uygulamasına yönelik geçerli bir kanun yer almıyor. Ancak, henüz tam olarak sonlanmamış olan koronavirüs etkileri doğrultusunda yeni bir düzenleme ile yeni bir kısa çalışma ödeneği uygulaması gündeme gelebilir.
İşletmelerin iş süreçleri üzerinde etkisi olan bu türden düzenlemelerin yakından takip edilmesi oldukça önemlidir. Vergi, muhasebe, iş kanunları gibi çeşitli konulara yönelik detaylı ve güncel bilgiler içeren yazılarımıza Multinet Up Blog sayfası üzerinden ulaşabilir ve aynı zamanda Multinet Up çözümlerini keşfedebilirsiniz.