Malulen emeklilik nedir sorusu, çalışamayacak düzeyde sağlık kaybı yaşayan sigortalılar için sosyal güvenlik sisteminin sunduğu hakları tanımlar. Bu uygulama, en az %60 oranında iş gücü kaybı yaşayan ve belirli prim gün sayısını tamamlayan bireylerin emekli olmasını mümkün kılar. Malulen emeklilik başvurusu, SGK tarafından yapılan sağlık kurul raporlarıyla değerlendirilir ve iş kazası sonucu gelişen durumlar için farklı prosedürler uygulanır. Özellikle iş kazası sonrası oluşan maluliyetlerde süreç ayrıca değerlendirilir ve hak sahipliği bu çerçevede belirlenir.
Çalışanların sağlık raporu işlemlerini hızlandırmak isteyen şirketler, sağlık raporlarını SGK’nin e-Vizite altyapısında elektronik olarak izleyerek zamandan edebilirler. Bu sistem, hekimden çıkan istirahat raporunu dijital akışa aktarır. İşveren, bordro ve SGK bildirgelerini aynı gün güncelleyebilir. Böylece kâğıt doküman beklemek, kargo gecikmesi ya da arşiv karmaşası, yerini anlık veri akışına bırakır.
Günümüzde çalışma hayatının önemli bir parçası olan sigorta hem işverenler hem de çalışanlar için güvence anlamına gelir. Ancak ne yazık ki bazı durumlarda sigortasız çalışma gibi yasal olmayan durumlarla karşılaşılır. Bu tür bir durumun ortaya çıkması hem işveren hem de çalışan nezdinde önemli yasal sonuçlara yol açar. Özellikle 2025 senesinde sigortasız personel çalıştırmanın yaptırımlarına dair yapılan yeni düzenlemelerle bu mesele daha da kritik bir hale gelmiştir.
Uzun çalışma yıllarının ardından rahat bir gelecek planlamak, yalnız tasarruf miktarı ile değil, emeklilik sistemini doğru okumakla da bağlantılıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mevzuatındaki güncel düzenlemeler, sigorta başlangıç tarihinizden prime esas kazancınıza kadar pek çok parametreyi hesaba katar. Bu rehber; “Ne zaman emekli olurum?” sorunuzu adım adım yanıt bulmanızı sağlarken yaş-gün-prim üçgenindeki tüm değişkenleri netleştirmeyi amaçlar.
Düzenli bir işte çalışmıyor, fakat emeklilik tarihini ertelemek de istemiyorsanız tam bu noktada isteğe bağlı sigorta devreye girer. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), belirli şartları sağlayan bireylere prim ödeyerek uzun vadeli sigorta haklarından yararlanma fırsatı tanır. Böylece aktif sigortalı olmadığınız dönemler bile emeklilik hesabınıza dâhil edilebilir. Üstelik sağlık güvencesi ve ölüm aylığı gibi haklar da bu paketle korunur.
Vergi sistemi, vatandaşlık sorumluluklarının temel taşlarından biridir. Kamu hizmetlerinin finansmanını sağlama, altyapıyı geliştirme ve toplum refahını artırma amacıyla kullanılan vergiler, bireyler ve kuruluşlar için yasal bir zorunluluktur. Bu sistem çerçevesinde taşınmaz mülk sahiplerine yönelik düzenlenen emlak vergisi, özel bir yere sahiptir. Bir mülk sahibi olmak, finansal birtakım yükümlülükleri de beraberinde getirir.
Finansal işlemlerinizin izi, işletme defterinden denetim raporuna kadar her adımda karşınıza çıkar. Bu süreçteki en somut belge ise dekont olur. Kâğıt çıktı hâlindeki bu doküman, yıllardır değişmeyen bir belgedir. Fakat veri güvenliği beklentisi büyüdükçe hız ihtiyacı da artış gösterir. Tam bu noktada e-Dekont, fiziksel belgenin hukuki gücünü dijital çevikliğe taşır. Dijital saklama zorunluluklarının genişlediği günümüzde tek tuşla üretilebilen bu model hem bankalar hem de B2B şirketler için zaman ve maliyet tasarrufu sunar.
AB veri koruma düzenlemesi, yani bilinen adıyla Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), bireylerin kişisel verileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlayan kapsamlı bir veri koruma düzenlemesidir. GDPR nedir sorusuna en net yanıt, kişisel verilerin işlenme süreçlerini şeffaflaştıran ve bu süreçlere sıkı kurallar getiren bir hukuki çerçeve olduğudur. Bu düzenleme, AB’de yerleşik şirketlerle beraber AB vatandaşlarının verilerini işleyen tüm kurumları kapsar.
Yasal deneme süresi, işe yeni başlayan çalışan ile işverenin birbirini tanıması için belirlenen kısa bir süredir. Bu süre boyunca her iki taraf da iş ilişkisinin devam edip etmeyeceğine karar verebilir. Yasal deneme süresi nedir sorusunun cevabı, 4857 sayılı İş Kanunu’nda açıkça belirtilir.
Devlet, toplum için birçok kamusal hizmet sunar. Sunulan hizmetlerin maddi olarak karşılanabilmesi adına Anayasa’da belirlenen esaslara göre herkes vergi ödemekle yükümlüdür. Herkesin gelir gücüne göre ödediği meblağlar, tek bir kalemde değil; çeşitlerine göre değerlendirilir.