Günümüzde çalışma hayatının önemli bir parçası olan sigorta hem işverenler hem de çalışanlar için güvence anlamına gelir. Ancak ne yazık ki bazı durumlarda sigortasız çalışma gibi yasal olmayan durumlarla karşılaşılır. Bu tür bir durumun ortaya çıkması hem işveren hem de çalışan nezdinde önemli yasal sonuçlara yol açar. Özellikle 2025 senesinde sigortasız personel çalıştırmanın yaptırımlarına dair yapılan yeni düzenlemelerle bu mesele daha da kritik bir hale gelmiştir.
Uzun çalışma yıllarının ardından rahat bir gelecek planlamak, yalnız tasarruf miktarı ile değil, emeklilik sistemini doğru okumakla da bağlantılıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mevzuatındaki güncel düzenlemeler, sigorta başlangıç tarihinizden prime esas kazancınıza kadar pek çok parametreyi hesaba katar. Bu rehber; “Ne zaman emekli olurum?” sorunuzu adım adım yanıt bulmanızı sağlarken yaş-gün-prim üçgenindeki tüm değişkenleri netleştirmeyi amaçlar.
Düzenli bir işte çalışmıyor, fakat emeklilik tarihini ertelemek de istemiyorsanız tam bu noktada isteğe bağlı sigorta devreye girer. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), belirli şartları sağlayan bireylere prim ödeyerek uzun vadeli sigorta haklarından yararlanma fırsatı tanır. Böylece aktif sigortalı olmadığınız dönemler bile emeklilik hesabınıza dâhil edilebilir. Üstelik sağlık güvencesi ve ölüm aylığı gibi haklar da bu paketle korunur.
Finansal işlemlerinizin izi, işletme defterinden denetim raporuna kadar her adımda karşınıza çıkar. Bu süreçteki en somut belge ise dekont olur. Kâğıt çıktı hâlindeki bu doküman, yıllardır değişmeyen bir belgedir. Fakat veri güvenliği beklentisi büyüdükçe hız ihtiyacı da artış gösterir. Tam bu noktada e-Dekont, fiziksel belgenin hukuki gücünü dijital çevikliğe taşır. Dijital saklama zorunluluklarının genişlediği günümüzde tek tuşla üretilebilen bu model hem bankalar hem de B2B şirketler için zaman ve maliyet tasarrufu sunar.
Vergi sistemi, vatandaşlık sorumluluklarının temel taşlarından biridir. Kamu hizmetlerinin finansmanını sağlama, altyapıyı geliştirme ve toplum refahını artırma amacıyla kullanılan vergiler, bireyler ve kuruluşlar için yasal bir zorunluluktur. Bu sistem çerçevesinde taşınmaz mülk sahiplerine yönelik düzenlenen emlak vergisi, özel bir yere sahiptir. Bir mülk sahibi olmak, finansal birtakım yükümlülükleri de beraberinde getirir.
AB veri koruma düzenlemesi, yani bilinen adıyla Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), bireylerin kişisel verileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlayan kapsamlı bir veri koruma düzenlemesidir. GDPR nedir sorusuna en net yanıt, kişisel verilerin işlenme süreçlerini şeffaflaştıran ve bu süreçlere sıkı kurallar getiren bir hukuki çerçeve olduğudur. Bu düzenleme, AB’de yerleşik şirketlerle beraber AB vatandaşlarının verilerini işleyen tüm kurumları kapsar.
Yasal deneme süresi, işe yeni başlayan çalışan ile işverenin birbirini tanıması için belirlenen kısa bir süredir. Bu süre boyunca her iki taraf da iş ilişkisinin devam edip etmeyeceğine karar verebilir. Yasal deneme süresi nedir sorusunun cevabı, 4857 sayılı İş Kanunu’nda açıkça belirtilir.
Devlet, toplum için birçok kamusal hizmet sunar. Sunulan hizmetlerin maddi olarak karşılanabilmesi adına Anayasa’da belirlenen esaslara göre herkes vergi ödemekle yükümlüdür. Herkesin gelir gücüne göre ödediği meblağlar, tek bir kalemde değil; çeşitlerine göre değerlendirilir.
Türkiye’nin dinamik iş ortamında, stratejik büyüme ve kurumsal sürdürülebilirlik için doğru şirket türünü seçmek kritik bir adımdır. Girişimciler ve yatırımcılar için sermaye yapısı, hukuki sorumluluklar ve operasyonel esneklik gibi unsurlar, bu tercihin temelini oluşturur. Bu noktada limited şirket; esnek yapısı, sınırlı sorumluluk avantajı ve ulaşılabilir sermaye şartlarıyla hem küçük ve orta ölçekli işletmelerin hem de büyük ölçekli iştiraklerin en çok tercih ettiği şirket türlerinden biri olarak öne çıkar.
Kredi, teminat mektubu ya da iş yeri kira sözleşmesi gibi ticari metinlerde müteselsil kefil ibaresi sıkça karşımıza çıkar. Bu imza, borçlunun ödemediği tutarı aynen üstlenmeyi kabul eden kefile aittir. Üstelik bu durumda alacaklı, tahsilat için önce borçluya gitmeyi kabul etmek zorunda da değildir. Bu nedenle müteselsil kefalet, finansman açısından alacaklıya güçlü koruma sunarken kefil için yüksek risk barındırır.